Eyüpsultan Pirinççi Mahallesi'ndeki Varan Gölü'nde kıyıya vuran balıklar, çevredekileri endişelendirdi. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Seyyal Ak, "Alg patlaması, yani yosunların aşırı çoğalması, göldeki suyun azot ve fosfor oranının artmasıyla ilişkilidir. Azot fosfor oranı da kendiliğinden artmaz. Mutlaka çevreden bir kirlilik söz konusu ki, bunlar besin değerleri azot ve fosfor açısından yükselsin ve algler çoğalsın. Çoğalan algler de oranın yüzeyini kaplasın. Tahmini veriler üzerine konuşuyoruz. Sudan örnek alınması gerekiyor. Alınan suyun örneklerinin ilgili bakanlığın analiz laboratuvarları tarafından incelenmesi gerekiyor. Balıklardan örnek alınması gerekiyor. Yaşam mücadelesi veren canlılar var. Bunların alınıp laboratuvarlara gönderilmesi gerekiyor" dedi.

Pirinççi Mahallesi'ndeki Varan Gölü olarak adlandırılan gölde, son günlerde çok sayıda yaşamını yitirmiş balık kıyıya vurdu. Çevredekiler göldeki yaşamını yitirmiş balıkların kıyıya vurmasından endişeli.

"HAFİFE ALINMAMASI LAZIM, BİZİM SULARIMIZA DA KARIŞABİLİR"

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Seyyal Ak, "Alg patlaması, yani yosunların aşırı çoğalması, oradaki göldeki suyun azot ve fosfor oranının artmasıyla ilişkilidir. Azot fosfor oranı da kendiliğinden artmaz. Mutlaka çevreden bir kirlilik söz konusu ki bunlar besin değerleri azot ve fosfor açısından yükselsin ve algler çoğalsın. Çoğalan algler de oranın yüzeyini kaplasın. Bakın tahmini veriler üzerine konuşuyoruz. Bir kere bu sudan örnek alınması gerekiyor. Alınan suyun örneklerinin ilgili Bakanlığın analiz laboratuvarları tarafından incelenmesi gerekiyor. Balıklardan örnek alınması gerekiyor. Videolarda görülüyor, yaşam mücadelesi veren canlılar var. Bunların alınıp laboratuvarlara gönderilmesi gerekiyor. Mikrobiyolojik analizlerinin yapılması gerekiyor, bunun üzerine konuşulması gerekiyor. Bu yeraltı sularından gelen bir kirlilik olabilir. Yerüstü sularından akan bir kirlilik olabilir. Fabrika atıkları olabilir. İnsanların belli atık sularını oraya boşaltması sonucunda olabilir. Birçok nedeni var. Belli ki orada bir kirlilik söz konusu ve bu kirliliğin sonucunda da balık yaşamını yitiriyor. Bunun bir an evvel sonuca ulaşması gerekiyor. Asla hafife alınmaması lazım. Canlılar yaşamını yitiriyor. Bu sular diğer sularımıza da yer altından karışabilir. İnsan sağlığını, diğer canlıların sağlığını da tehdit edebilir. Bu ölümlerin 2 senede bir tekrar etmesi soru işareti. Neden böyle oluyor? Bunların araştırılması lazım" dedi.

Bölge sakinlerinden Harun Çokdüşünür, "Sürekli geldiğimiz bir yer. Balık ölümlerini gördük. Normalde de göl bulanıktı ama bu kadar değildi. Şu an için ağır bir koku da var. Çok değişik bir koku var yani. Belki balıkların yaşamını yitirmesi ile de ilgili olabilir. Daha önce hiç böyle bir ölümle karşılaşmadım "dedi.

Çevre sakinlerinden Ünal Kaplan, "Göle ara sıra ailecek geliyoruz. Gölde balık ölümleri çok fazla. Balık tutmaya geldik normalde. Ama burayı gördükten sonra tutmaktan da vazgeçtik. Yetkililerin bu konuda duyarlı olup ilgilenmelerini istiyoruz. Ben yeni geldim ama daha önce de böyle olmuştu" dedi.

Eyüpsultan Pirinççi Mahallesi Muhtarı Ali Yazıcı ise "Buradaki mevzu pazartesi günü yaşandı. Bu olaya yosun patlaması diyorlar. Yosun patlamasından sonra ve balıklar yaşamını yitirdi. Balıklar yeterli oksijen alamıyor. Alamadıkları için yüzeye çıkıyor. Yüzeye çıktıktan sonra da boğulma tehlikesi oluyor. İki gün sürüyor bu olay. İki gün sonra normale dönüyor. Bu yosun patlaması için Büyükşehir Belediyesinden geldiler. Analizlerini yaptılar. Devamlı iki senede bir veya bazen üç senede bir biz bunu yaşıyoruz. Yani yosunların patlamasından dolayı gelen bir mevzudur. Bunun herhangi bir tehlikesi yok. Dışarıdan gelenler, çevreden gelip de piknik yapanlar endişe duyuyor. Bizim burada yaşayanlar bu, durumu bilenler endişe yaşamıyor çünkü devamlı yaşadığımız bir mevzu. Bundan dolayı da herhangi bir sıkıntı yok" dedi. (İstanbul/DHA)